Rüzgarı, tarihi, yemekleri, güneşi, toprağı, bostanları ve zeytin ağaçları ile meşhur Kırkağaç’tan herkese merhaba
Nesillerdir bu bölgenin topraklarında çiftçilik yapan bir ailenin içerisinde büyüdüm. Uzun, uzun bölgenin tarihi ile ilgili hikayeler dinledim. Kimisi beni şaşkınlık içerisinde bırakan, kimisinde üzüldüğümüz, kimisinde güldüğümüz hikayeler.
Hikayemiz çok eski zamanlara dayanıyor ama ben 20. yüzyıldan itibaren anlatmayı daha uygun buluyorum.
Çanakkale’nin işgal edilmesiyle dedemizin babası, büyük dedemiz; İsmail Şen askere alınıyor ve Çanakkale’de şehit oluyor. Çok küçük yaşta babasız kalan dedemiz, Mustafa Ali Şen’in zeytin ağaçlarına olan tutkusunu yine hikayelerden dinliyoruz.
20. yüzyılın başlarında Kırkağaç ve Akhisar bölgesinde, buraya has Domat ve Uslu türü zeytin ağaçları var. Dağlarda ve tepelerde de çokça sahipsiz zeytin ağaçları bulunuyor. Bu ağaçlar, kara tavuk isimli ve bölgede çokça bulunan kuşun zeytinlerin çekirdeğini gagası ile kırıp gelişi güzel bölgeye bırakması ile yetişmiş zeytin ağaçlarıdır.
Dedemiz, Mustafa Ali Şen 100 yıl kadar önce, bölgede bulunmayan bir tür olan; Edremit/Ayvalık türü zeytinleri iki ağaca aşılayarak bir deneme yapıyor. Bu türün bölgeye uyumlu olup olmadığını öğrenebilmek tüm bölge için çok önemli; çünkü o zamanlarda bölge; daha çok tütün, bostan, buğday, arpa ve meyve yetiştiriciliği ile uğraşıyor, çiftçilik yapıyor. Ağaçların bölgeye uyum sağladığı görülünce bölgede yavaş yavaş zeytin bahçeleri dikilmeye başlıyor tabii ki tütün yetiştiriciliğindeki kısıtlamalar nedeni ile sonraki yıllarda çok daha hızlanıyor.
Bölge, rüzgarı ve kış meyvesiminin çetin geçmesi sebebi ile dirençli ağaçlar yetiştiriyor, dirençli ağaçlardan elde edilen meyvelerin yağı da son derece kaliteli oluyor.
Dedemizin aşıladığı 2 ağaç hala ayakta ve tüm zeytin yetiştiricileri ve bu işe gönül vermişler için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Akhisar ve Kırkağaç yöresi ise artık Türkiye’nin en fazla zeytin ağacına sahip yöresi.
İşte beni de uzun yıllar ilaç ve gıda takviyesi sektöründe üst düzey yöneticiliğimin yanında bu işe gönül vererek, heyecanla, en iyisini yapmaya çalıştıran hikaye budur.
Biz; Khliara ve Egenin Efesi markalarımız ile sadece zeytinyağı üretiyoruz ve devam edeceğiz. Türkiye ile aynı anda dünyanın her yerinden sipariş alabiliyor ve ürünlerimizi gönderebiliyoruz.
Sizi de bu iki ağacın hikayesine dahil olmaya davet ediyorum.
En iyi zeytinyağı geleneklerine saygıyla…
Evren Şen